24 Ocak 2010 Pazar

Yengeç Türküleri - XXI -



-XXI-

bir kelebek konar
manzaranın bir köşesine
bir resme uzanır ellerim
bir bahar hayaline
saçlarına bir taç mı
toka mı olur kelebeğin kanadı

gözlerin gelirde gözlerime
kaybolur dönerken başım
çiçek kokularının sarhoşluğu mu
beni alıp getiren sana
bir düşbahar özlemi mi
nedir şimdi bu hal, bilemem

çocuklar hep ürkektir
çocukça çarpar yürekleri
koşarcasına çırpınır
iki güvercin kalbi
bir yudum mutluluk
türküsü dudaklarından
bir sevinç özlemi
ürkek ama bir o kadar istekli

kolay mıdır
bir gülü koklamak incitmeden
yapraklarına dokunmak
avuçlarıma kattığın sevinç
omzuma yasladığın başın
hey! yüreğinde ben varmışım

şimdi yanıbaşımdasın
bak heyecanına kalbimin
delice kanat çırpmakta
bir beyaz güvercin
ve kanatlarım
kanatların kadar ürkek

ürkek ellerimin şiiri
korkak kalemimin yazdıkları
sararmıştı yapraklarım
özleminden kurumuş
yine yeniden dirildim
bereketli pınarlardan
yudumladıkça sevinci
kanamayan susuz bir yolcu gibi

"sesler duyuyorum akşam olmakta"
bir tebessümün var ya hani
korkak gönlüme bir ışık olur
işte o şarkı alır beni benden
ve seni getirir başucuma
bırakır bir gül gibi gülümseyerek

gül deyince
güler mi güller bilinmez
benim cahil yüreğim
narin bir gülü
gülümsetmeyi de mi bilemez?

gelirim ve isterim
ses olup, nefes olup
kelimelerce sevgiyi üretmeyi
ürkekliğinden ürkmezsem

lütfen, bir adım daha
bizden yana büyük
küçücük bir adım daha ...

Hiç yorum yok:

Related Posts Widget for Blogs by LinkWithin