30 Kasım 2009 Pazartesi

Yengeç Türküleri - II



Sen
sana gel önce benim yerime
ayın karanlık yüzünü
barıştırıp kendinle
kavuştur hele bir beynini
yüreğinle

Sonra
rüzgar eserse essin
dalga deli gelirmiş
kime ne
boğup da kendini
kendi ellerinle
nefessiz bırakma kaderinde

hadi
bir şeyler de sen söyle, yaz
yaz ki
adı doğsun bebeğin
nazlım naz...


28 Kasım 2009 Cumartesi

YENGEÇ TÜRKÜLERİ -I


bir çocuğun
elleriyle çizdiği bir yol olmak
parmak uçlarının değdiği izleri iz bilmek
yatağım diye sana nehir olmak
ve sakin dökülmek bir denize
kırılan değil
yeşeren bir dal olmak
yuvada minik kuşların
yüreğindeki heyecana ortak olmak
sende var olmak
yok olmak
senle olmak
sen olmak
.
istiyorum...

25 Kasım 2009 Çarşamba

AY HİKAYELERİ - VI



Hayat
her zaman düz giden
doğru bir çizgi değildir
ve bir damla suyun kıymetini
çölde susuz kalan bilir
.
hiç tanıma beni
ben zencisiyim
bu denizlerin
kurban olurum
dağlarınızda
yarınlarımız için
.
nedensiz sorularım var
cevapları bende gizli
ve sensiz
bu bulmaca çözülmeyecek
hadi gel
soldan sağa sen...
.
yanmak nasıl bir şey
ben bilirim
kafdağı' nın ardında
ne bekleyebilirim
gözlerin onu söylesin
.
kaç günlük şu ömrümüz
oysa kaç yıl yaşadık
saydın mı
saymayalım..

ell.erin ateş
yüreğim ateş.
nabzımı tut
alnıma dokun
yanımdaysan
ölebilirim.
.
ay güzeldir
sen güzel
sen şiirsin
ve bu öykü
hiç bitmesin...

22 Kasım 2009 Pazar

mi yav?



B
unca zaman hüküm sürmekte karanlık
Ey ışık, ey güneş, bekledik neredesin sen?
"diye soranlara kanma, aldanma, aldırma"

Biliyorum ya sıcaklığını, işte buradasın!

Beyazın gölgesine yaslanıp, duyguları ağarmış
Kendi kendine küsmüş, bir siyah ke(n)di(n)sin sen.
 

Yolculuk



H
ayat denizinde, insan bir yelkenli gibidir.
çoğu zaman, rüzgar belirlese de yönünü
kırılıp, dökülürsen herşey ters gider,
sarılıp, tutunursan teknen düz...
  

19 Kasım 2009 Perşembe

Yüreği "pır"




B
iliyorum,

senin kolunu kanadını kırmışlar.

bir kartal olmana engel olmuşlar.

ama, bir tek şeyi unutmuşlar.

...

güvercinler de uçabilir.

ve uçmak
öyle herkesin harcı değil...
  

16 Kasım 2009 Pazartesi

Tic Tac Toe




Tic

Kirpiklerin titriyor
yüzüne dokunduğunda
avuç içlerim.

İçim ürperiyor be, benim.

Tac

Başımı, yastık diye
göğsüne yaslıyorum.
ve müziğin ritmine karışmış,
adım(larım)ı dinliyorum.

Toe

İçinde heyecanlar,
vuruşu gibi saatlerin...

Nefes al, nefes ver,
Sen kazanıyorsun belli.

beni sen, beni sen, sen beni...
  

14 Kasım 2009 Cumartesi

Sil baştan



H
er sabah, yeryüzünde
Kim bilir kaç insan doğar?
Ve kaç sevda ölür, insanlık tükenirken.

Şu satırları yazdığım anda bile,
kaç insan sevmiştir
Ve kaç insan nefret etmiştir birbirinden.

Her şey
Yine (ile) başlar
ve biter yinelene yinelene.

Hiçbir şey, yok olmaz aniden
Yeryüzünde insanlık tükenene
Biz yok edip, bizi tüketene kadar...

7 Kasım 2009 Cumartesi

bilirsin?



b
ilirsin 
tüm şehirler benzer bir şehre...
(içinde senin yaşadığın)

bilirsin
tüm gemiler aynı limandan kalkar
ve hepsi kıyıda unutur bir tek yolcusunu.
(hep ben kalırım o limanda)

bilirsin, adının geçmediği
tüm heceler, öteki hecelere benzer
(ve sensiz bütün gecelere)

bilirsin, bütün şehirlerde
hep aynı cadde ve aynı sokaklar...
(hep çıkmaz, hiç çıkmaz)

bilirsin, çarşı pazar
her yer, senin olmadığın kalabalıklar
(ve kalabalıklar içinde yalnız bir adam yaşar)

bilir misin?

6 Kasım 2009 Cuma

This is



k
oynuna sarılarak olduramadığını
boy(n)una saldırarak öldürür bazen insan.

kaybederken kazandığını sanır
aldanır...
 

3 Kasım 2009 Salı

Ellerin ve...


B
iliyorsun öyle bir gün gelecek
ellerini ellerime vermen gerekecek
gözlerini gözlerime iliştirip,
bütün küs yerlerimle barışman
ve yanıma sokulup kanıma karışman...

aklımdan aldığın başımı
ruhunun içine de alman büsbütün
gecemi gündüze çevirmen
tünü yapabilmen mümkün mü gün?

hani meraktayım
ne kadar yakına gelebilir uzakların
hastalığımı iyileştirip
ölümü diriltebilir mi dudakların?

Bile miyorum / Bile niyorum



K
andıramadım yine

mahallenizde top oynayan çocukları
oysa beklediklerinden öte
zenciydi bu kez ayaklarım...
   

1 Kasım 2009 Pazar

Gönlümüzde son bahar



T
itreyen bir yaprak mı bilir acısını
yaprağın tutunduğu dal mı ayrılığın?

yoksa bir ağaç mı çeker sancısını
ömrümüzdeki son sonbaharın...



Kifayetsiz



Ö
zlemek güzel şey seni
 hayal meyal duymak sesini
ve koklamayı düşlerken,
tenimde hissetmek nefesini

özlemek güzel şey seni..


içimizdeki katil (*)



O
ynarken farkında değilsin
çocuk, seni de öldürebilirim

sanmam ki içimdeki şeytan
diz çöküp önünde eğilsin..

sendeki beni öldürebildiğim gibi
inan bendeki seni de öldürebilirim.

.
Related Posts Widget for Blogs by LinkWithin