13 Ekim 2009 Salı

Gözlerine Mektup - I



-belki okursun diye mektup yazdım gözlerine.
lütfen bırakıp gitmesinler beni o kadar derinlere-


I
katlanmış kağıtlardan ve dokunulmuş
tuşlardan kuşlar uçuyor, dürülmemiş göklerce
bulutlar daha pembe ve en derin mavilerde bu gece
...
dahası;
tüm sığ denizler ayakuçlarına serilivermişcesine...

bahçesinde düşlerinden bir türlü inemediğin
bir salıncak kurduğum pancursuz bir ev olacak
vazonda her daim bir gül, pamuk prenses, kınalı yapıncak
gözyaşını içine saklamaktan ıslanmış bir bez bebek
ana kuzusu, ev kızı, aileden uzak tatlı bir yumurcak.

hayal imparatorluğumda
düşler kuruyor külkedisi prensesler
eteklerimde doğu Roma'n, bir adım ötemde Pers'ler
kelime avcısı, zaman yolcusu bir adam gözlerinde gider gelir
ellerimde büyüyen kulaklarını çınlatan iniltiler ve sesler...

birlikte şiirden insan yapmalı seninle Hind'e, Çin'e
kurt düşürmekten sakınıp kimselerin içine
bir nefes üflemeli içime nefesinden
kanatlanmış ruhlarımız binbir biçime girerken

kurşun ve kandan
yaralı bir yüreğe akıyor gözlerimin buğusu
sen ki; bilinmedik alemlerin çirkin ördek yavrusu
ve seve-bilen yüreğimin ürkek kuğusu
bir bak hayalime dokunarak
süzülen her şey biz olsun bırak
camdan ve kandan...

uçmaya kararsız ve kanatsız
ürkek bir melektin sen
Ah! ki; ne  kadar sevdiğimi bir bilebilsen

Velhasılı kelam
evvel zaman içinde, hani bir varmış sen
bir de var olayım ben
ve bir yokmuş olsun isterse tüm evren...

Hiç yorum yok:

Related Posts Widget for Blogs by LinkWithin