2 Mart 2009 Pazartesi

AY HİKAYELERİ - I




I

gece güzeldir
ay hikayeleri
dolunay
ilk dördün
son dördün
hilal, ah hilal
.
sendin başımı belaya sokan
aydınlık gecelerinde
karanlık kasabamın
ışığınla avundum
kundakta bebek gibi
.
aya şavkın vurdu
buz gibiydi gece
varlığınla ısındım
yaz diyemedim.
Güzlendim
.
denizlere çağırma beni
med olur cezir olur
büyüktür dalgaları denizin
kıyıları yeter bana
kıvrım akan deremizin
.
taş kalpliyim değil mi
sana git derken
git ve kurtar beni
tunç heykelleri gibi
yeryüzünün
duygusuz olmalıyım
.
gülümsemen
karda ateş gibidir
tunçtan katılaşmış yüreğim
yakma beni
.

kalıplarım dayanmaz
kalın duvarları
yasak şehrimin
bir, bir yıkılmakta
.
tut ellerimden diyemiyorum
dimdik durmalıyım ayakta
gecenin karanlığında
kol kola yürüsem yeter
ışığınla baş başa
.
sen beni bilmiyorsun
ben var ya ben
iflah olmaz biriyim
yokuşlarında sevdanın
ansızın tükenebilirim.
.

ağrılarım benimdir
bedenim gibi
yüreğim sende kaldı
sana yanarım
istasyonsuz duraklarında
trenlerin
makas değiştirir hainler.
.
şiir mi bir ayrılıktır ölümü
çok şeyler saklıdır ötelerden
duygusuz suratsız
tunç heykelleri evrenin
gülümseme nedir bilmezler.
.
ve dondum kaldım öylece
beni Ege' nin sularına gömmeyin
ve heykelbol şehri ülkemin
İzmir de kalmasın ellerim.
.
Bursa belki
şeftali kokusu
"mermer şadırvanda
şakırdayan su"
zamanı var her şeyin
ölmekte acele etme
bekle sevdiceğim
..

Hiç yorum yok:

Related Posts Widget for Blogs by LinkWithin